SÜNNET ve FAYDALARI

Sünnet, pipi başını kaplayan derinin çıkartılmasına denilir. Bu deri, dışta cilt, içte ise mukoza denilen iki tabakadan oluşur ve tıp dilinde “prepisyum” adı verilir. Sünnetin tarihi oldukça eskiye dayanır. İlk sünnetin milattan önce 15 bin yıl önce yapıldığı düşünülmektedir. Sünnete ait şekiller ise milattan önce 6000’li yıllara dayanır. Eski Mısır'lılara ait hiyerogliflerde sünnet edilen erkek çocuk şekilleri bulunmuştur. Sünnet dinimizde sünnet kabul edilmekle birlikte Müslüman toplumlarda tüm erkek çocuklarda uygulanır. Erkek çocukların sünnet edildiği tek din İslamiyet değildir. Sünnet, Yahudi dini inancında da büyük yer tutar ve farz kabul edilir. Musevilerde, erkek çocuklar doğumdan sonraki ilk 8 gün içerisinde sünnet edilir. Hristiyan toplumlarda ise sünnet genellikle isteğe bağlı yapılmaktadır. Ancak, Mısır'daki Kıpti topluluğu gibi Afrika'daki bazı Hıristiyan gruplar, ABD'deki bazı Protestan mezhepler ve Filipinler'deki Katolikler sünneti dinen gerekli olarak kabul ediyorlar. Bugün ABD'de sünnet oranının %60-80 arasında, Kanada'da bazı bölgesel farklılıklarla birlikte kabaca %25 olduğu belirtiliyor. İngilizce konuşan diğer ülkelerde ise ortalama %10'un altında olduğu sanılıyor. Ancak bu konuda kesin istatistik bilgileri mevcut değildir.

Dini ve kültürel etmenlerin yanı sıra, sünnetin bir çok sağlık faydaları vardır. Yapılan çalışmalar, sünnetin idrar yolu enfeksiyonu riskini önemli ölçüde düşürdüğünü gösteriyor (1,2).  Bazı araştırmalarda, sünnet olmayan çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu görülme sıklığı sünnetli çocuklara göre 10 kat daha fazladır (3). Özellikle, yeni doğan bebeklerde yapılan sünnet, ileri dönemlerde görülebilecek idrar yolu enfeksiyonu riskini önemli ölçüde düşürür (4). Sünnetin diğer bir sağlık faydası ise penis cildi kanserlerini önlemesidir (5). Sünnetli kişilerde penis kanseri neredeyse hiç görülmez. Yapılan çalışmalar, sünnetli erkeklerde görülen penis kanserlerinin, hatalı sünnet tekniklerini takiben görülen biçimsiz yara dokusundan kaynaklandığını gösteriyor (6,7). Cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülme sıklığı da sünnet olan kişilerde daha azdır (8). Afrika'da yapılan ve 2007 yılında Lancet dergisinde yayınlanan bazı araştırmaların sonuçlarına göre, sünnet olan kabilelerde AIDS görülme riskinin, olmayanlara göre %50 daha düşük olduğu belirtiliyor (9). Kenya'da 2 sene süren ve 1378 erkek üzerinde yapılan bir diğer çalışmada yine sünnetin AIDS hastalığına karşı koruyucu rol oynadığı gösterildi (10). Sünnet, human papillomavirus (HPV) denilen ve erkeklerde penis, kadınlarda ise rahim ağzı kanserine yol açan bir virüse karşı da koruyucu rol oynuyor (11). Sünnet olan kişilerde HPV enfeksiyonu daha az görülüyor (12,13).

Sünnet, sadece yapılan kişiye bu faydayı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda erkeğin eşini de HPV enfeksiyonundan korur. Böylece kadınlarda görülen rahim ağzı kanseri riskini de azaltır. Sonuç olarak, sünnet sadece dini ve kültürel bir unsur olmayıp, son derece faydalı bir cerrahi girişim olarak kabul edilmektedir. Bu tür çalışmaların önümüzdeki yıllarda yayınlanacak uzun süreli takip sonuçlarına göre, belki de sünnet tüm toplumlarda tıbbi zorunluluk olarak uygulanacaktır.

KAYNAKLAR


  1. Singh-Grewal D, Macdessi J, Craig J: Circumcision for the prevention of urinary tract infection in boys: a systematic review of randomised trials and observational studies. Arch Dis Child. 2005 Aug;90(8):853-8.
  2. EJ Schoen, CJ Colby, GT Ray: Newborn Circumcision Decreases Incidence and Costs of Urinary Tract Infections During the First Year of Life. Pediatrics Vol. 105 No. 4 April 2000, pp. 789-793.
  3. To T, Agha M, Dick PT, Feldman W:Cohort study on circumcision of newborn boys and subsequent risk of urinary-tract infection.Lancet. 1998 Dec 5;352(9143):1813-6
  4. Walter Reed Army Medical Center, Washington, D.C.: Routine neonatal circumcision: a reappraisal. Am Fam Physician. 1990 Mar;41(3):859-63
  5. Christopher Maden, Karen J. Sherman, Anna Marie Beckmann, T. Gregory Hislop, Chong-Ze Teh, Rhoda L. Ashley, Janet R. Daling: History of Circumcision, Medical Conditions, and Sexual Activity and Risk of Penile Cancer. Journal of the National Cancer Institute, Vol. 85, No. 1, 19-24, January 6, 1993
  6. Micali G, Nasca MR, Innocenzi D, Schwartz RA:Penile cancer.J Am Acad Dermatol. 2006 Mar;54(3):369-91
  7. Seyam RM,Bissada NK,Mokhtar AA, Mourad WA,Aslam M, Elkum N, Kattan SA, Hanash KA: Outcome of penile cancer in circumcised men. J Urol. 2006 Feb;175(2):557-6
  8. Williams BG, Lloyd-Smith JO, Gouws E, Hankins C, Getz WM, Hargrove J, de Zoysa I, Dye C, Auvert B.: The potential impact of male circumcision on HIV in Sub-Saharan A. PLoS Med. 2006 Jul;3(7):e262.
  9. R. Gray, G. Kigozi, D. Serwadda, F. Makumbi, S. Watya, F. Nalugoda, N. Kiwanuka, L. Moulton, M. Chaudhary, M. Chen: Male circumcision for HIV prevention in men in Rakai, Uganda: a randomised trial. The Lancet, 2007 Volume 369, Issue 9562, Pages 657-666
  10. Shaffer DN, Bautista CT, Sateren WB, Sawe FK, Kiplangat SC, Miruka AO, Renzullo PO, Scott PT, Robb ML, Michael NL, Birx DL: The protective effect of circumcision on HIV incidence in rural low-risk men circumcised predominantly by traditional circumcisers in Kenya: two-year follow-up of the Kericho HIV Cohort Study. J Acquir Immune Defic Syndr. 2007 Aug 1;45(4):371-9
  11. Castellsague X, Bosch FX, Munoz N, Meijer CJ, Shah KV, de Sanjose S, Eluf-Neto J, Ngelangel CA, Chichareon S, Smith JS, Herrero R, Moreno V, Franceschi S; International Agency for Research on Cancer Multicenter Cervical Cancer Study Group.:Male circumcision, penile human papillomavirus infection, and cervical cancer in female partners. N Engl J Med. 2002 Apr 11;346(15):1105-12.
  12. Manseck A:Prevention of penile cancer. Value of the HPV vaccination and circumcision. Urologe A. 2007 Jun;46(6):646-50
  13. Drain PK, Halperin DT, Hughes JP, Klausner JD, Bailey RC: Male circumcision, religion, and infectious diseases: an ecologic analysis of 118 developing countries. BMC Infect Dis. 2006 Nov 30;6:172